10 Eylül 2009 Perşembe

HAYAT DEDİĞİN


Bir ressamın tuali ile fırçası bazen
İki sevgilidir sarmaş dolaş parkta gezen
Yoldaki fettan kadın bile nefes kesen
Acıyıp durduğun yetim senin hayat dediğin...

Üzerinden geçilen köprüdür kimi zaman
Hatta odun parçası aleviyle içini ısıtan
Bazen bir dostun kapısıdır yüzüne kapanan
Menfaatler pazarıdır senin hayat dediğin...

Sevinmek ve üzülmek, gülmek ve aglamak
Bazen umut edip bir ümitle bağlanmak
Didinerek yazdığını kolayca karalamak
Yaz-boz tahtası senin hayat dediğin...

An gelir yeni doğan bir bebeğin ağlayışıdır
Gece, narasıyla uyandığın sokağın ayyaşıdır
Bir gün gelir senden kalan yalnız mezar taşıdır
Bir doğuş, bir de batış senin hayat dediğin...

Gizlenmesi gereken bir sırdır kimi zaman
Bir ayrı kalış, ölümle beraber gelen
Bazen sefalattir, bazende görkem
Ölümün çözdüğü sır senin hayat dediğin...

Bir genç kızın toz pembe hayalleri
Bir demircinin nasır tutan elleri
Bazen umut selleri, bazen kavak yelleri
Yaşamaklada bitmez senin hayat dediğin...